Ankara Termal Otelleri ve Kaplıcaları

Ankara, gezip görülecek yerler açısından devamlı fakir bir kent gibi gösterilmekte ancak birkaç günlük bir seyahat ile çok güzel ve eğlenceli vakitler geçirebileceğiniz bir sürü yer bulunur. Ankara’da Cumhuriyet tarihi ile alakalı onlarca müze ve yapı vardır. Bunun dışında Ankara termal otelleri ve kaplıcaları ile termal turizmde ülkemizin en önemli şehirleri arasında yer almaktadır. Uygun Ankara termal otel fiyatları ile hem yerli hem de yabancı misafirlerin çok sık tercih ettiği yerlerden biridir.

Başkentte gezip görebileceğiniz noktaların büyük bir kısmı Kavaklıdere, Ulus, Kızılay ve Çankaya’da bulunuyor. Konaklama yapacak kişiler içinse çok fazla sayıda alternatif var. Her sayıda yıldıza sahip oteller, pansiyonlar, günlük kiralık daireler, butik oteller gibi ekonomik durumunuza göre çeşitler mevcut.

Kızılcahamam Kaplıcaları

Ankara Kızılcahamam kaplıcaları, ülkemizin son yıllarda en sık kullanılan spor merkezlerinden biri olmakla birlikte kongre merkezi olarak da kullanılmaya başlayan termal otelleri ile başkentimizin en önemli ilçelerinden biridir.

Ankara Kaplıca Otelleri

Kısa zaman önce Altındağ Belediyesi’nin katkılarıyla yeniden ve aslına uygun şekilde restore edilip turizme kazandırılan Hamamönü, Ankara’nın tarihi yüzünü görmek isteyenler için listemizin ilk sırasına ekledik. 1800 yılların sivil mimari örneği evleri, mükemmel tatlara sahip restoran ve kafeleri, kültürel etkinlikler için ayrılan sokakları ile ziyaretçilerine çok sayıda alternatifler sunuyor.

Otantik eşya severler, mutlaka El Ürünleri Pazarı’na uğramalısınız. Bu pazarı baştan sona gezebilmek için Taceddin Dergâhı ile Mehmet Akif Ersoy Müzesi’nden ya da Sanat Sokağı’ndan başlamanız gerekiyor. Ayrıca Taceddin Dergahını da gezebilirsiniz. Bahçesinde Büyük Birlik Partisi Kurucusu merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun da kabri bulunuyor. Buradan çıktıktan sonra Tahtakale Kahvecisinde, meşhur kumda kahvenizi içebilir ya da zengin içeriğe sahip kahvaltı menüsünün tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle Ramazan ayında ya da yaz aylarında buraya geldiğinizde, düzenlenen etkinlikler ile neşeli vakitler geçirebilirsiniz.

Ankara Kalesi

Ankara’nın en eski tarihi yapısına sahip Ankara Kalesi’nin mazisi 4 bin yıl önceye dayanıyor. Birçok medeniyet tarafında yerleşim ve savunma amacı ile yapılmış olan bu kale, günümüze kadar çok kez restore edildi. Ankara Kalesi’ni kimin yaptırdığı ya da ne zaman yapıldığı ile ilgili net bir bilgi bulunmamakla beraber, geçmişte yapılan onarım çalışmaları sayesinde günümüze kadar ulaşabilmeyi başarmış. Özellikle yaz aylarında yapılan konser, festival gibi çeşitli organizasyonlara da ev sahipliği yapmakta. Ankara Termal otel ve kaplıcalara yakınlığı ile bilinen Ankara Kalesi’nin Akkale burcunda, Mustafa Kemal Atatürk’ün tavsiyeleri üzerine 1921 – 1948 seneleri arasında Eti Müzesi faaliyete başlamış. Civarında çok sayıda kafe, restoran ve hediyelik eşya dükkanları bulunur.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Kalesi’nin güneydoğusunda Atpazarı Semti’nde bulunur. Günümüzde müze olarak kullanılan bu tarihi yapı Veli Mahmud Paşa ve Rum Mehmet Paşa tarafınca 1400’lü yıllarda misafirleri ağırlamak için yaptırılmış. İçerisinde bulunan özgün ve paha biçilemez eserler ile dünya çapında bir üne sahip olan müze, Kurşunlu Han ve Mahmut Paşa Bedesteninde tarih öncesi çağlardan biri olan Paleolitik Çağ’dan bugüne kadar yüzlerce tarihi eser bulunmakta  

Ankara Rahmi M. Koç Müzesi

Ankara’nın, sanayi içeriğine sahip tek müzesi olan Rahmi M. Koç, 2005 senesinde misafirlerine açıldı. 1521-1522 yıllarında Çengelhan’da, Damat Rüstem Paşa tarafından yaptırılan müze, 1850’li senelerden sonra sanayide kullanılmış araçlardan oluşan koleksiyonu da bünyesine katar. Geçici sergilere de ev sahipliği yapan müze, alanın yetersiz gelmesinden dolayı, 1511 senesinde Hacı İbrahim Bin Hacı Mehmed tarafından yaptırılan Safrahan’ı da kısa bir zaman önce bünyesine kattı. Ankara Rahmi M. Koç Müzesi’nde, Mustafa Kemal Atatürk’e ait kişisel eşyaları da inceleme fırsatı yakalayabilirsiniz.

Anıtkabir

Ankara’ya kadar gidip, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün na’şının bulunduğu Anıtkabir’i kesinlikle görmeden olmaz. Anıttepe’nin üzerindeki gözlem evi nedeniyle, geçmiş yıllarda Rasattepe ismiyle bilinmekteydi. Anıtkabir’in nasıl tasarlanacağı ile ilgili bir proje yarışması yapılmış ve bu yarışmayı Profesör Doktor Emin Onat ve Doçent Doktor Ahmet Orhan Arda’nın projesi kabul edilir. 1944 – 1953 seneleri arasında büyük bir titizlik ile inşa edilir.

Mustafa Kemal’in ‘’Yurtta Sulh Cihanda Sulh’’ felsefesinden esinlenerek yapılan Barış Parkı ve anıt mezarın en önemli kısımlarını oluşturan Anıt Blok olmak üzere 2 bölümden oluşur. Birçok kişinin ismini televizyonlardan duyduğu Aslanlı Yoldan, Tören Meydanı’na geçebilirsiniz. Meydanda bulunan ve 42 basamaktan oluşan merdivenden çıktığınızda Mozole geçiş yaparsınız. Bu Mozole, Mezar Odası ve Şeref Holü’ne açılır.